Düğün merasimi sırasında ayıplı video çekimi

Favorilerine ekle
Favorilerinden çıkar

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 
2017/691 E. 
2019/418 K.

Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacılar vekili Avukat …ile davalı … vekili Avukat… geldi. Diğer davalı asil gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, düğün merasimi esnasında gerçekleştirilen ayıplı video çekimi nedeniyle uğranılan manevi zararın tahsili istemiyle açılmış olup mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm davacılar vekilince temyiz olunmuştur.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- Davacılar vekili; davacılar… ve …’nın 08.06.2013 tarihinde gerçekleşecek düğün merasimi için davacı … ve davalı … Deluxe Ziyafet ve Balo Salonları arasında kamera paket dahil (15.600TL+500 kamera) toplam 16.100,00 TL bedelli organizasyon sözleşmesi imzalandığını, sözleşme bedelinin ödendiğini, ancak düğün salonu ve diğer davalı fotoğrafçı Stüdyo Stil Fotoğrafçılığın düğünün videosunu ya hiç çekmeyerek ya da çektikten sonra kaybederek kendilerine teslim etmediklerini belirterek tekrar yaşanması mümkün olmayan bu özel günün kaydedilememesi nedeniyle duyulan üzüntünün yol açtığı manevi zarara karşılık davacılardan … için 20.000,00 TL, … için 40.000,00 TL, … için 40.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın 08.06.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme tarafından davacı … için 2.000,00 TL, davacı … için 2.000,00 TL ve davacı … için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.

Davalıların sözleşmeye aykırı olarak, gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek düğünün görüntülerinin kaydını sağlayamadıkları sabittir. Nikah, düğün gibi özel öneme sahip, insan hayatında genellikle bir kez yaşanan telafisi mümkün olmayan, önemli günlerin belgelenememiş olmasının, gelin, damat ve yakınları için yaşam boyu üzüntü kaynağı olacağı tartışmasızdır. Bu gibi günlerin yaratacağı anılar, kişiliğe bağlı olup, kişisel hak, maddi ve manevi çıkar sağlarlar.

Bu gibi sözleşmeye aykırı davranışların niteliği, özel hal ve şartları nedeniyle TBK’nın 49. maddesinde düzenlenen haksız fiile dönüştüğü, davacıların kişilik haklarının MK’nın 24. maddesi ve TBK 58. maddeleri anlamında zedelendiği mahkemenin de kabulündedir. Bu yasal düzenlemelere göre kişisel hakları haksız tecavüze uğrayan (haleldar olan) kimse uygun ölçüde manevi tazminat isteyebilir.

Borçlar Yasası’nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.

Dava konusu olayın gelişimi, olay tarihi ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde davacılar yararına takdir olunan 2.000,00 TL, 2.000,00 TL ve 1.000,00 TL olmak üzere toplam 5.000,00 TL manevi tazminat miktarı azdır. Daha yüksek bir manevi tazminat takdiri gerekir. Öte yandan davacıların manevi tazminata ilişkin yasal faiz talebi de bulunmaktadır. Bu durumda dava tarihi itibariyle işlemeye başlayacak yasal faize de hükmedilmesi gerekmektedir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davacılar yararına BOZULMASINA, 2.037,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalılardan alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 04.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz