Uzlaşma teklifinin usulsüz tebliğ edilmesi, savunma hakkının kısıtlanması

Favorilerine ekle
Favorilerinden çıkar

Yargıtay 15. Ceza Dairesi 
2018/2258 E. 
2018/9465 K.
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık 
HÜKÜM : TCK’ nun 157/1, 168/1, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

Dolandırıcılık suçundan yapılan yargılama sonucunda, sanığın cezalandırılmasına ve CMK’nın 231/5. maddesi gereğince hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca denetim süresine tabi tutulmasına dair…. . Asliye Ceza Mahkemesi’nin 30/12/2011 tarih ve 2011/573-2011/814 sayılı kararının 16/01/2012 tarihinde kesinleştiği, denetim süresi içinde, sanık hakkında 21/02/2012 tarihinde yeniden işlediği ikinci suçtan dolayı mahkumiyetine karar verildiği ve bu kararın kesinleşmesiyle yapılan ihbar üzerine CMK’nın 231/11. maddesi gereğince; hükmün açıklanmasına ilişkin mahkemenin 29/01/2013 tarihli ek kararıyla hükmün açıklanmasına dair hükmün sanık tarafından temyiz edildiği, Dairemizin 26/12/2016 tarih, 2014/16369-2016/9852 sayılı ilamıyla uzlaştırma işlemlerinin yapılması için hükmün bozulduğu ve uzlaşma sağlanamadığından sanığın atılı suçtan mahkumiyetlerine ilişkin verilen hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:

02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34 maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253 maddesi ile 05/08/2017 tarih ve 30145 sayılı Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği’ne göre, soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tâbi olması ve kamu davası açılması için yeterli şüphenin bulunması halinde, dosya uzlaştırma bürosuna gönderilir. Büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur. Şüphelinin, mağdurun veya suçtan zarar görenin reşit olmaması halinde, uzlaşma teklifi kanuni temsilcilerine, ölüm halinde ise yönetmeliğin 7/7. maddesi delaletiyle CMK’nun 243.maddesi gereğince mirasçılarına yapılır. Uzlaştırmacı uzlaşma teklifini açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla da yapabilir. Uzlaştırmacının uzlaşma teklifinde bulunacağı şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar gören ya da kanunî temsilcilerine iletişim araçlarıyla ulaşılamaması hâlinde açıklamalı uzlaşma teklifi büro aracılığıyla yapılır. Resmi mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır. Uzlaştırma müzakerelerine şüpheli, mağdur, suçtan zarar gören, kanunî temsilci, müdafii ve vekil katılabilir. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar görenin kendisi veya kanunî temsilcisi ya da vekilinin müzakerelere katılmaktan imtina etmesi halinde, uzlaşmayı kabul etmemiş sayılır” hükümlerine yer verildiği,

Bu hukuksal bilgiler ışığında somut olay incelendiğinde, uzlaştırma teklif formunun sanığın son bildirdiği adres olan 29/01/20…. “…. adresine gönderilmesi gerekirken başka adreslerine gönderilip sanığa ulaşılamadığı gerekçesiyle uzlaşma sağlanamadığına ilişkin rapor düzenlendiği, ayrıca sanığın son temyiz dilekçesinde cezaevinde olduğu, hükmün bozulmasından sonra da sanığın yanlış adresine bozma ilamı ekli davetiye gönderildiği ve bozma ilamı okunup diyecekleri sorulmadan, savunması alınmadan karar verilmek suretiyle savunma hakkının kısıtlandığı anlaşıldığından, uzlaşma prosedürünün sanık cezaevindeyse kanuni temsilcisi araştırılarak, gerekirse Segbis vasıtasıyla, değilse son bildirdiği adresine gönderilerek ve bozmaya karşı diyeceklerinin usulüne uygun olarak çağrılıp tespitinin yapılmasından sonra hüküm kurulması zorunluluğu, 

Kabule göre de;

Sanığın 5 yıllık denetim süresi içerisinde TCK’nın 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunu işlediği gerekçesi ile Gölbaşı 1. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından ihbarda bulunulduğu olayda, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümlerinin yeniden düzenlendiği, bu sebeple ihbara konu hırsızlık suçu yönünden, uzlaşma yapılıp yapılmadığı araştırılarak, anılan hüküm yönünden uzlaştırma işlemlerinin olumlu sonuçlanmış olması durumunda, sanığın denetim süresinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre, hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 12/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz