Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür

Favorilerine ekle
Favorilerinden çıkar

"...Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır..."

Yargıtay 22. HD.,
E. 2012/15843 K. 2013/5393
T. 15.3.2013

“İş Mahkemesi”

DAVA : Davacı, fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, davacının davalı şirkette 01.03.2010-03.11.2010 tarihleri arasında çalıştığını, davalı şirkette çalıştığı sürece hafta içi, Cumartesi, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde 08-22 saatleri arasında çalıştırılmasına rağmen, fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek, söz konusu alacakların tahsilini istemiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, müvekkili şirkette elektrik teknisyeni olarak çalışan ve şirketin müşterisi Yapı Kredi Bankasının Türkiye’deki şube ve ATM’lerine güvenlik kamerası takmak, bu makinelerin bakımını yapmak ve oluşabilecek arızaları gidermekle görevli olan davacının iş sözleşmesinin Yapı Kredi Bankası ile müvekkili şirket arasında akdedilmiş servis ve bakım sözleşmesinin 31.10.2010 tarihi itibariyle feshi üzerine sona erdirildiğini, davacının her gün 08-22 saatleri arasında cumartesi, resmi tatil ve bayram günlerinde ortalama ondört saat çalışma iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacının kamera sistemlerinin bakım ve hizmetlerini yaptığı banka şubelerinin bayram ve hafta sonlarında çalışmaması sebebiyle ancak acil hallerde bu günlerde davacının çalışmasının söz konusu olabileceğini, kaldı ki taraflar arasında akdedilmiş iş sözleşmesinin 5/b bendinde de kanuni sınırlar içinde yapılacak fazla çalışma ücretinin kararlaştırılan ücrete dahil olduğunun belirtilmiş olması karşısında, davacının yıllık ikiyüzyetmiş saatlik kanuni sınırı aşan fazla çalışması olamayacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz:

Kararı kanuni süresi içinde davalı temyiz etmiştir.

Gerekçe:

Davacı işçinin, fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.

Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.

Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.

İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.

Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, fazla çalışma konusunda hesap yapılırken bir davacı tanığının anlatımları dikkate alınmıştır. Oysa, bu tanık, işveren aleyhine aynı konuda dava açan kişidir. Mahkemece, fazla çalışma konusunda sadece bu tanığın anlatımına dayanılarak hüküm kurulması hatalıdır. Bu durumda, öncelikle dava dışı Yapı Kredi Bankası ile davalı şirket arasında akdedilmiş servis ve bakım sözleşmesinin celbi ile davacının yapacağı işlerin neler olduğu, kaç kişinin bu işlerde çalışacağı saptanmalı, davacının yaptığı işin niteliği ve yapılacak işlerin kapasitesi dikkate alınarak, davalıya ait işyerinde fazla çalışma yapılmasını gerektirecek iş yoğunluğu bulunup bulunmadığı, gerekirse uzman bilirkişiden rapor alınarak tespit edilmeli ve tüm deliller yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak, davacının fazla çalışma ücreti alacağının bulunup bulunmadığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıkça saptanarak sonuca gidilmelidir.

Mahkemece, yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile fazla çalışma ücreti alacağına ilişkin yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç:

Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.