Yargıtay 13. HD.,
E. 2019/3241 K. 2020/2042
T. 12.2.2020
“Asliye Hukuk Mahkemesi””
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı, 16.000,00 Euro’yu muris babasının emekli olabilmesi için davalı annesine borç olarak banka havalesi ile gönderdiğini, dava dışı babasının bu parayı emekli olduğunda ödeyeceğini beyan ettiği halde aradan geçen zaman zarfında ödemeyerek vefat ettiğini, vefatından sonra eşi olarak davalının, babasının emekli maaşını aldığını belirterek, borç olarak verilen paranın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, kendisine husumet düşmeyeceğini, havale babası …’un SGK borcunun ödemesi için gönderildi ise bu durumda dava dışı …’un mirasçıları aleyhine dava açılması gerektiğini, dekontta havale ile ilgili açıklama olmadığını bu nedenle de davacı tarafından davaya konu edilen paranın borç olarak gönderildiği iddiasının ispatlanması gerekeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalının 1/4 miras payı oranında davanın kısmen kabulüne 16.000,00 Euro asıl alacak ve asıl alacağa 21/06/2010 tarihinden itibaren devlet bankalarınca 1 yıllık vadeli Euro bazında açılmış mevduat hesabına uygun olan en yüksek faiz işletilerek davalının 1/4 miras payına düşecek bedelin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, borç olarak banka havalesi ile davalıya gönderdiği paranın davalı tarafından iade edilmediğini ileri sürerek alacağın tahsilini istemiştir.
Her ne kadar mahkemece, HMK 203/1-a uyarınca davacının tanık dinletme talebi kabul edilerek dinlenen tanık anlatımından; davaya konu edilen paranın muris babanın emekli olması için borç olarak … Bankası aracılığı ile davalı annesi adına gönderildiği ve davalının miras payı oranında borçtan sorumluluğunun söz konusu olacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de; havale bir ödeme vasıtası olup, var olan bir borcun ödendiğini gösterir. Bu karinenin aksini havaleyi gönderen şahsın ispat etmesi gerekir. Davacının delil olarak dayandığı banka havalesinde paranın gönderiliş nedenine ilişkin herhangi bir şerh bulunmamaktadır. Yine, beyanı hükme gerekçe yapılan tanık ise, çekilen paranın davacıya verildiğine dair görgüye dayalı bir beyanda bulunmadığı gibi, davacı bu iddiasını başkaca bir delille de kanıtlayamamıştır. Hal böyle olunca, TMK’ nın 6. maddesi ve HMK’nın ilgili hükümleri gereğince, paranın ödünç olarak verildiğini ispat yükü davacıya ait olup, davacı ödünç ilişkisini başka bir delille de kanıtlayamadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kısmen kabul kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 25,20 TL. kalan harcın temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan 196,39 TL harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.