İşçinin İdari İzinde bulunduğu günler yıllık izinden mahsup edilemez

Favorilerine ekle
Favorilerinden çıkar

"...Dosya içinde davacının kullandığı idari izinlerin yıllık izinden sayılmasını kabul ettiği yönünde imzalı belge mevcut ise de Anayasal temeli olan yıllık dinlenme hakkının kullandırıldığının ispat yükü işverene ait olup sonradan işçiye imzalatılan belgelerle idari izinlerin yıllık izinden sayılması 6098 sayılı TBK'nun 420. maddesi uyarınca geçerli olmadığından Mahkemece yıllık izin ücreti talebinin kabulü yerindedir..."

Yargıtay 9. HD.,
E. 2016/19496 K. 2020/7108
T. 7.7.2020

“İŞ MAHKEMESİ”

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı, işçilik alacakları ödenmediğinden iş akdini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, fazla mesai, genel tatil, hafta tatili ve yıllık izin alacaklarının tahsilini talep etmiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı, davanın reddini talep etmiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:

Mahkemece toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

D) Temyiz:

Kararı davalı temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:

1- Davacı işçi 1 yıl 6 ay 16 gün süre ile çalışmış olup yıllık izinlerinin kullandırılmadığını ileri sürerek yıllık izin talep etmiş, mahkemece istek doğrultusunda karar verilmiştir. Dosya içinde davacının kullandığı idari izinlerin yıllık izinden sayılmasını kabul ettiği yönünde imzalı belge mevcut ise de Anayasal temeli olan yıllık dinlenme hakkının kullandırıldığının ispat yükü işverene ait olup sonradan işçiye imzalatılan belgelerle idari izinlerin yıllık izinden sayılması 6098 sayılı TBK’nun 420. maddesi uyarınca geçerli olmadığından Mahkemece yıllık izin ücreti talebinin kabulü yerindedir.

Öte yandan dava dilekçesinde fesih tarihi olarak 05.06.2013 tarihi açıklanmış ise de davacının 05.08.2013 tarihine kadar çalıştığı dosya kapsamından anlaşılmakta olup bilirkişinin bu yönde yapmış olduğu hesap üzerine davacının 05.08.2013 tarihini fesih tarihi olarak kabul eden hesap yöntemine göre ıslah etmesi karşısında davalı tarafın bu yöne ilişkin temyiz itirazları da yerinde görülmemiş ve açıklanan her iki husus bozma nedeni yapılmamıştır.

2- (a) Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

(b) Davacının son 1 yıl içinde 24 kez yurt dışı sefer yaptığı, tanık beyanlarından davacının çok nadir yurt içi sefere çıktığı, yine davacının 84 gün kadar idari izin de kullandığı anlaşıldığından hükme esas alınan raporda ücretin yurt içi sefer primi namıyla 500-TL eklenerek belirlenmesi hatalıdır.

(c) Davacı uluslararası sefer yapan tır şoförü olup dosyada takograf kaydı türünden bir belge bulunmadığı gibi tanıkların davacının çalışması hususunda görgüye dayalı bilgisi de bulunmamaktadır. Bu nedenle ispatlanamayan fazla mesai talebinin reddi yerine kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

F) Sonuç:

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.07.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

4857 S. İş Kanunu MADDE 56

4857 sayılı İş Kanunu’nun “Yıllık Ücretli İznin Uygulanması” başlıklı 56/2’inci maddesinde yıllık izin sürelerinin tarafların anlaşmasıyla bir bölümü on günden aşağı olmamak üzere bölümler hâlinde kullanılabileceği belirtilmektedir. Aynı maddenin takip eden fıkrasında ise işveren tarafından yıl içinde verilmiş bulunan diğer ücretli ve ücretsiz izinler veya dinlenme ve hastalık izinlerinin yıllık izne mahsup edilemeyeceğine vurgu yapılmıştır.

YILLIK ÜCRETLİ İZNİN UYGULANMASI

Yıllık ücretli izin işveren tarafından bölünemez. Bu iznin 53 üncü maddede gösterilen süreler içinde işveren tarafından sürekli bir şekilde verilmesi zorunludur. Ancak, 53 üncü maddede öngörülen izin süreleri, tarafların anlaşması ile bir bölümü on günden aşağı olmamak üzere en çok üçe bölünebilir.  İşveren tarafından yıl içinde verilmiş bulunan diğer ücretli ve ücretsiz izinler veya dinlenme ve hastalık izinleri yıllık izne mahsup edilemez.  Yıllık ücretli izin günlerinin hesabında izin süresine rastlayan ulusal bayram, hafta tatili ve genel tatil günleri izin süresinden sayılmaz.