Hizmet tespiti davasında 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesi halinde davanın reddi kararı verilmelidir

Favorilerine ekle
Favorilerinden çıkar

Yargıtay 21. HD.,
E. 2019/4388 K. 2020/2475
T. 18.6.2020

“İş Mahkemesi”

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılardan kurum vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

Dava, davacının 20/09/1998-13/04/2005 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.

Mahkemece, Dairemizin 31/03/2016 tarih 2015/10261 Esas 2016/5656 karar sayılı ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın hükümde yazılı olduğu şekilde kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının bildirimlerinin bulunduğu işyerlerinin davalı işverenden farklı olduğu, aralarında herhangi bir organik bağ bulunmadığı, davalı işyerinden davacıya ait işe giriş bildirgesi ve hizmet bildirimi yapılmadığı ,Sosyal Güvenlik Kurumu Teftiş Kurulu raporunda davacı adına kesilmiş “hammaliye” ödemelerine ilişkin makbuzlar olduğu ancak tüm ihtilaflı dönemi kapsamadığı, davacının çalıştığına dair tespit yapılmadığı anlaşılmaktadır. Somut olayda, dava konusu dönemde davacının kısmi bildirimleri yapılan … ve … sicil numaralı işyerlerinin davalı işverene ait olmadığı, davanın 02/04/2012 tarihinde ikame edildiği, davalı işyerinden verilen hak düşürücü sürenin işlemesini engelleyecek yazılı belgelerden biri bulunmadığından 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılmakla Mahkemece hak düşürücü sürenin geçtiği dikkate alınmaksızın yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi hatalıdır. Yapılacak iş, davacının çalıştığının tespitine karar verilen 20/09/1998-13/04/2005 tarihleri yönünden 506 sayılı Yasanın 79. maddesinde yazılı 5 yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden davanın reddine karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,18/06/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.