Mesai arkadaşlarına hakaret eden işçinin iş sözleşmesinin işverence haklı nedenle feshi

Favorilerine ekle
Favorilerinden çıkar

"...Fesih öncesinde birden fazla işçinin işverene yazılı olarak başvurarak davacı işçiyi sataşma/hakaret içerikli sözleri nedeniyle şikayet ettikleri de sabittir. Şikayetçilerin bir kısmı aynı zamanda tanık olarak dinlenmiş, tanıklık beyanlarında da aynı iddiaları dile getirmişlerdir. Açıklanan delil durumuna göre davalı işverenin fesihte haklı olduğu gözetilerek kıdem ve ihbar tazminatlarının reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalıdır..."

Yargıtay 9. HD.,
E. 2017/17056 K. 2020/15984
T. 12.11.2020

“İş Mahkemesi”

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, müvekkilinin 01/11/2008 tarihinde çalışmaya başladığını, davacının 16/04/2015 tarihinde haksız olarak işine son verildiğini, mobbinge maruz kaldığını, ihtarname göndererek işçilik alacaklarının ödemesini istediğini ancak ödenmediğini, davacının davalı iş yerinde haftanın 7 günü çalıştığını, resmi ve dini bayramlarda izin kullanamadığını, davacının sabah 08:00-18;30, 12:30-23:00 saatleri arasında çalıştığını, resmi ve dini bayram günlerinde, hafta sonlarında çalıştığını, ek ücret ödenmediğini, 2012 yılına ait 12 günlük izin hakkını kullanmadığı halde kullanmış gibi gösterildiğinden şüphelendiğini, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını belirterek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta sonu tatil ücreti, yıllık izin ücreti, resmi ve dini bayram çalışma ücreti alacağının işleyecek faizi ile birlikte hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, davacının iş akdinin İş Kanunun 25/2. maddesi uyarınca haklı nedenle feshedildiğini, davacının aynı işyerinde çalışanlara karşı küfürlü konuştuğunu, çalışanlara karşı baskı, tehdit, hakaret uygulayan bir kişi olduğunu, davacının bu davranışlarına ilişkin diğer çalışanların yazılı beyanlarının sunulduğunu, haftada 45 saat çalışma düzenini kendisinin belirlediğini, ayrıca davacı ile yapılan iş sözleşmelerinde yılda 270 saate kadar olan fazla çalışmanın aylık ücretine dahil edildiğini, yıllık izin ve genel tatil ücreti alacaklarının ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz:

Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

Gerekçe:

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2-Davacı işçinin iş akdinin davalı işveren tarafından, davalı işverenin diğer bir işçisine sataşma haklı nedenine dayalı olarak feshedildiği dosyadaki bilgi ve belgeler ile sabittir. Fesih öncesinde birden fazla işçinin işverene yazılı olarak başvurarak davacı işçiyi sataşma/hakaret içerikli sözleri nedeniyle şikayet ettikleri de sabittir. Şikayetçilerin bir kısmı aynı zamanda tanık olarak dinlenmiş, tanıklık beyanlarında da aynı iddiaları dile getirmişlerdir. Açıklanan delil durumuna göre davalı işverenin fesihte haklı olduğu gözetilerek kıdem ve ihbar tazminatlarının reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalıdır.

3-Davacı vekili dava dilekçesinde davacı işçinin yıllık ücretli izinlerinin büyük çoğunluğunu kullanamadığını açıkladığına göre, davacı işçi süre belirtilmemiş olmakla birlikte bir kısım izinlerini kullanmıştır. Hal böyle iken davacı işçinin çalışma süresi boyunca hiç izin kullanmadığı şeklindeki kabul hatalıdır. Mahkemece davacı asilden dava dilekçesini açıklaması, izinlerinden ne kadarını kullandığı, ne kadarını kullanamadığı hususunda beyanda bulunması istenerek bu husus açıklığa kavuşturulduktan sonra yıllık ücretli izin talebi yeniden değerlendirilmelidir.

SONUÇ:

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.