T.C
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO:2016/16546
KARAR NO:2019/7178
KARAR TARİHİ:13/06/2019
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
SATIŞ BEDELİNDEN İNDİRİLECEK MİKTARIN TESPİTİNDE, “NİSPİ METOD” OLARAK ADLANDIRILAN HESAPLAMA YÖNTEMİ BENİMSENMEKTEDİR
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıdan 19/11/2012 tarihinde tapuda daire satın aldığını, teslim tarihi olan 04.12.2012 tarihinden kısa bir süre sonra dairede hatalar ve ayıplar ortaya çıktığını, bu durumun davalıya derhal bildirildiğini, ancak davalının ayıpları gidermediğini, ayıpların; kolon duvar birleşim yerleri ile zemin ve duvar birleşim yerlerinde açılmalar, dikey çatlaklar, çatlamalara bağlı kabarmalar, su ve neme bağlı diğer zararlar olduğunu, Erdemli Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/2 D.İş. dosyası ile dava konusu dairede bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, meydana gelen çatlamalar ve ayrılmaların eksik işçilik ve kalitesiz malzeme kullanımına bağlı olarak duvar çatlaması olduğunu, ayıplardan dolayı 25.220,00 TL’nin ticari faiz ilave edilerek satın almış olduğu konutun bedeli olan 175.000,00 TL tutar üzerinden indirilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davacı tarafın satın almış olduğu konutun bedeli olan 175.000,00 TL tutar üzerinden 6.973,44 TL ayıp bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte indirilmesine, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalıdan satın aldığı dairenin ayıplı olduğunu ileri sürerek bedel indirimi istemiyle eldeki davayı açmıştır.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde, doktrinde, “mutlak metod”, “nisbi metod” ve “tazminat metodu” adıyla bilinen değişik görüşler mevcutsa da, gerek Dairemiz gerekse Yargıtay tarafından öteden beri uygulanan “nispi metod” olarak adlandırılan hesaplama yöntemi benimsenmektedir. (13.HD. T.26.12.1997, E.1997/7580;
K.1997/10870) Bu metoda göre; satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir. Başka bir ifade ile satılanın, tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeri ile, ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline uygulanmaktadır.
Somut olayda; bu hususlar gözetilmeksizin bulunan oran tapudaki satış bedeline uygulanarak indirilmesi gereken tutar belirlenmiştir. Oysa yukarıda açıklandığı gibi, somut olayda da, dava konusu dairenin satın alındığı tarih gözetilerek, satış bedelinden indirilmesi gereken miktarın bu metoda göre belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gereklidir. O halde, mahkemece, bilirkişi kurulundan ek rapor alınmak suretiyle,
satış tarihi itibariyle dairenin ayıpsız rayiç değeri ile, ayıplı rayiç değeri ayrı ayrı belirlenmeli, belirlenecek bu miktarlar birbirine oranlanmalı, tespit edilecek bu oran da taraflar arasında gerçek satış bedeline uygulanarak, satış bedelinden indirilmesi gereken miktar bu şekilde belirlenerek bir karar verilmelidir. Açıklanan husus gözardı edilerek, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, 2. bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13/06/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.